KÜLTÜR VE SANATLA UĞRAŞAN İNSANLAR DAHA MUTLU
Bilimsel araştırma kuruluşları,dernekler,birlikler ve hastahaneler kültür-sanat ve insan davranışları arasındaki muhtemel ilişkileri açıklayabilmek için her yıl yüzlerde deney,anket ve araştırmalar yaparlar.Fakat bu araştırma sonuçlarının bilimsel nitelik taşıyıp taşımadığı konusunda kafalardaki soru işaretleri asla cevap bulamaz.Bu türlü kavramsal çatışmalar belki de tüm sosyal bilimlerde olduğu gibi ispat edilemeyecek bilinmezlikler olarak araştırmacıların dikkat çekmeye devam edecektir..
Bilimsel nitelik taşıyıp taşımadığı çelişkisini bir yana bıraktığımızda yapılan araştırma sonuçlarının hepsi kültür ve sanatla uğraşan insanların daha mutlu olduklarını söyler.Bu haliyle de karşımıza cevapsız kalacak bir soru daha çıkar.Acaba insanlar kültürlü oldukları için mi mutlu olurlar yoksa kendilerini iyi hissettiklerinde mi kültürel aktivitelere merak sararlar ?Bizce kültürel-sanatsal ya da sportif aktivitelere katılan insanlar ekonomik durumları,yaşadıkları çevre,cinsiyetleri,eğitimleri ve sosyal hayatlarından bağımsız olarak değerlendirilirler. Ne var ki tüm alanlarda gerekmese de çoğu zaman ilgi duyduğumuz aktiviteler belli maddi imkanlar dahilinde bazen belli bir sosyal çevreyi paylaşan statü grupları ı içerisinde gerçekleştirilir.Böyle durumlarda maliyeti sebebiyle arp yerine def çalmayı,golf oynamak yerine sahilde yürümeyi tercih ederek de insanlar sosyalleşebilirler ve mutlu olabilirler.İngiliz tıp birliği ,Norveç Bilim ve Teknik Üniversitesi gibi Dünya’da ve Türkiye’de bir çok bilimsel araştırma merkezi bu konu üzerinde ciddi araştırmalar yapmaya devam edecektir.Yine bir araştırma sonucuna göre kadınlar aktif yer aldıkları kültürel ve sanatsal aktivitelerde mutlu olurken erkekler pasif (izleyici,dinleyici ya da destekçi oldukları)aktivitelerde kendilerini daha mutlu ve huzurlu hissederler. Her ne şekilde olursa olsun kültürel sanatsal ya sa sporsal alanda kendini yetiştirmiş insanlarda sosyalleşmenin bir getirisi olarak kendine güven duygusu gelişir.kendini daha iyi ve düzgün ifade eden kişi yetenklerinin ve yapabileceklerinin farkındadır.Sınırsız potansiyelinin farkında olan kişi yaptığı tüm işlerde mükemmeliyetçidir;takdir edilemek,beğenilmek,alkışlanmak hatta taklit edilmek bunlara bağlı olarak da başarıda doyumsuzlaşmak hissine kapılır.Ve kaçınılmaz bir gerçek vardır ! bu kişi artık bir sosyal statünün,entellektüel bir çevrenin ferdidir
DUYGU AYDIN